Poisonous Sacrifice / Zehirli Fedakarlık

Bir zamanlar, gölgelerle kaplı bir şehirde iki kız kardeş yaşardı: Rei ve Kira. İkisi de hayatta kalmak için karanlık sırlarla dolu bir anlaşma yapmıştı. Şehrin kalbindeki zehirli iksir, onları hayatta tutan tek şeydi ama aynı zamanda onları yavaş yavaş tüketiyordu.

Rei, bu lanetten kardeşini kurtarmak için kendi hayatını feda etmeye kararlıydı. Zehir dolu şişeyi elleriyle tutarken yüzüne acı bir gülümseme yerleşti. Kira ise çaresizce onu durdurmaya çalıştı, ama kaderin çizgileri çoktan belirlenmişti.

Şişe açıldı ve zehir havaya karıştı. Rei'nin gözleri kapanırken Kira'nın yüzüne derin, siyah izler yayıldı. Artık Kira hayatta kalmıştı, ama bir parçası sonsuza dek eksikti.

Bu hikaye, fedakârlığın sınırlarını ve sevginin karanlık bir şehirde bile nasıl parlayabileceğini anlatıyor.

*

Once upon a time, in a city shrouded in shadows, two sisters lived: Rei and Kira. Both had made a dark pact to survive—a poisonous elixir was the only thing keeping them alive, but it was also slowly consuming them.

Rei was determined to save her sister from this curse, even if it meant sacrificing herself. As she held the poison-filled bottle in her hands, a bitter smile spread across her face. Kira desperately tried to stop her, but the lines of fate had already been drawn.

The bottle opened, and the poison filled the air. Rei's eyes slowly closed as deep, black marks spread across Kira's face. Kira had survived, but a part of her was gone forever.

This story speaks of the limits of sacrifice and how love can still shine, even in the darkest corners of a cursed city.